12 Şubat 2024
DAÜ REKTÖRÜ PROF. DR. HASAN KILIÇ, YÜKSEKÖĞRENİM SEKTÖRÜNDE SON ZAMANLARDA YAŞANAN GELİŞMELERLE İLGİLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU
Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç, yükseköğrenim sektöründe özellikle son günlerde gündemde olan “Sahte Diploma” konusu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Kılıç, söz konusu açıklamalarda şu ifadelere yer verdi:
“Son günlerde kamuoyunu meşgul eden ve üniversite kurumunun itibarını zayıflatan “sahte diploma” skandalına yönelik Doğu Akdeniz Üniversitesi olarak bizim de söz söyleme hakkımızın doğduğunu düşünüyorum. Özellikle yüksek lisans verme konusunda bazı üniversitelerin bunu çok uzun zamandan beridir yaptığını ve bunun da defalarca dile getirildiğini duymaktayız. Ancak, son olayda olduğu gibi sahte unvan üzerinden kazanç sağlama durumu ortaya çıkınca suç üzerine suç işlendiği için mesele hukuk ve adalet kapsamına alınmıştır.
Bu olay bize bunu göstermiştir ki, daha sıkı denetim mekanizmalarının devreye girmesi artık şart olmuştur. Ülkemizde üniversitelerin yükseköğrenim ve bilim kurumu niteliğinden saparak ticari bir müesseseye dönüşmesi sadece söz konusu üniversiteleri değil, üniversitelerle ilgili devlet politikasıyla da ilgili bir durumdur. Doğu Akdeniz Üniversitesi ve köklü bir üniversite olarak böyle bir değer yitiminin zararlarını doğrudan yaşadığımızı da belirtmek isterim. Yükseköğrenim sürecini kolaylaştırma ve yüksek lisans verme konusundaki kural tanımazlık, niteliksel duyarlık yerine niceliksel kazanımların ön planda tutulduğu bir anlayışın göstergesidir.
Bu haksız rekabet ortamı içerisinde, Doğu Akdeniz Üniversitesi olarak seviye düşerek rekabet sınırları içinde durma çabamız söz konusu olamazdı, ancak bunun da zararını öğrenci düşüşlerinde gördük. Kanaatimiz ve bilimin bize öğrettiği odur ki, üniversitelerin kişi sayısı üzerinden kurumsal bir erk tayin etmesi üniversite kavramına aykırı bir durum arz etmektedir. Diploma tahsis etme üzerine kurgulanmış bir sistem doğal olarak kendi içinde etik duyarlığın zayıflamasına neden olacaktır.
Yükseköğrenim konusundaki beklentimiz öğrenci kabul sisteminin, yatay geçişlerin ve devamlılık kurallarının daha denetlenebilir olması yönündedir. Bunun yanında, mesleki formasyona yönelik eğitimin, ülkenin meslek alanı ihtiyacına göre belirleneceği bir sistemin de gelmesi kaçınılmazdır.
Öyle görülüyor ki, orta eğitimden başlayarak eğitim politikalarının gözden geçirilmesi ve yönetsel statü kavramının da liyakate göre belirlenmesi önümüzde duran en önemli vazifedir. Doğu Akdeniz Üniversitesi olarak bunun bilincinde olmakla birlikte, bu doğrultuda yapılacak olan çalışmalara hazır olduğumuzu söyleyebiliriz. “Sahte” kavramının dolaşıma girdiği yerde hakikatin ne olduğunu açıkça ifade etmek gerekir. Bilgi ve deneyim sahtelenemez, ancak etiketler sahtelenebilir. Liyakatin gerekliliği kaçınılmaz olarak bir kez daha karşımızda durmaktadır.
Doğruluğu ve adaleti her şeyin üzerinde tutmak, erdemli olmak, iyi ahlaklı insan olmak zor mudur ki, bizler yıllardır emek verip büyüttüğümüz yüksek öğrenim sektöründe bu tür olayları yaşıyoruz/yaşamaktayız! İyi ve doğru eğitim, sorumluluklarını bilen yurttaşlık ve doğruyu gözeten erdemli kişilik anlayışı değer yitimine uğradığı zaman yozlaşmanın ve ahlaki çöküşün eşiğindeyiz demektir; biz meseleye böyle bakıyoruz.”