BAŞBAKAN ERSAN SANER’İN 21-25 ARALIK MÜCADELE VE ŞEHİTLER HAFTASI
MESAJ:
Başbakan Ersan Saner, “21-25 Aralık Mücadele ve Şehitler Haftası’nın başlaması dolayısı
ile bir mesaj yayınladı.
Başbakan Saner mesajında, “ Kıbrıs Türk Halkı’nın 1955-1974 yılları arasında şehitler
vermek pahasına, şanlı bir mücadele ile özgürlüğünü koruyabildiğini” belirtti ve “ 20
Temmuz 1974 Barış Harekatı ve yine şehitlerimiz sayesinde üzerinde Devlet kurduğumuz
bir coğrafyaya kavuştuk; Egemenliğimizi perçinledik. Kimse bizi bu noktadan geri
götüremez. Devletimize özgürlüğümüze, egemenliğimize sahip çıkmak şehitlerimize
verdiğimiz sözün, gelecek nesillere olan borcumuzun bir gereğidir” dedi.
Saner, mesajında şunları kaydetti:
“Kıbrıs Türk Halkı zor günlerden geçerek bu günlere geldi.
Bir daha yaşanmasını asla istemediğimiz saldırılar, acılar yaşadık.
Kıbrıs Türkü’nün 21-25 Aralık 1963 Kanlı Noel’nde Rum saldırılarına karşı Kıbrıs’ın dört
bir yanında verdiği mücadele, tarihin en onurlu, kahramanca direnişlerinden biridir. 21
Aralık 1963 günü Kıbrıs Türkleri’ni yok etme planı olan Akritas yürülüğe konulmuş ve kısa
sürede Ada’nın bütününün Yunan hegemonyasına alınması hedeflenmişti.
Ama başaramadılar.
Kıbrıs Türk mücahidinin direnişi ile Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlük hakkını kullanarak
müdahalede bulunması Rum-Yunan ikilisinin emellerine ulaşmasını engelledi.
Tarihi gerçekler ortadadır; Kıbrıs Türk Halkı1955-1974 yılları arasında şehitler vermek
pahasına, şanlı bir mücadele ile özgürlüğünü koruyabilmiştir.
20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ve yine şehitlerimiz sayesinde üzerinde Devlet
kurduğumuz bir coğrafyaya kavuştuk; Egemenliğimizi perçinledik. Kimse bizi bu noktadan
geri götüremez. Devletimize özgürlüğümüze, egemenliğimize sahip çıkmak şehitlerimize
verdiğimiz sözün, gelecek nesillere olan borcumuzun bir gereğidir.
2017 yılının Haziran ayı Temmuz ayı başında Crans Montana’da yaşananlar, o günden bu
yana Rum liderliğinin ortaya koyduğu tutum ve söylemler artık Kıbrıs’ta federal bir çözüm
olamayacağını netleştirmiştir.
Rum tarafının federal çözüm vizyonu halkımızın bir çözümden bekledikleri arasında dağlar
kadar fark vardır. Rum liderliğ bizi hala azınlık olarak görmek istemekte, toprak ve mülkiyet
düzenlemeleri ile 1974 öncesine dönmeyi amaçlamakta, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini
sıfırlayarak bizi güvenlikten yoksun, kendisine mahkum bir topluluk haline indirgemeyi
talep etmektedir.
Hal böyleyken hala Rum liderliğinin peşinden koşarak, olmadık tavizler vererek bir yere
varamayız.
Yapılması gereken dünyaya Devletimize sahip çıktığımızı haykırarak, Rum tarafının
haklarımızı gasp etmesine dur demektir.
Rum tarafının nasıl bir federasyon istediği ortaya çıktığına ve bizim bunu kabul
edemeyeceğimiz netleştiğine göre, egemen eşitliğe dayalı iki devletli bir antlaşma,
antlaşmalı ayrılık, gibi çözüm formüllerinin de artık masaya konulması lazımdır.
Bu duygu ve düşüncelerle Kıbrıs Türk Halkı’nın özgürlüğü için canını veren şehitlerimizi
rahmetle, aramızda olan gazilerimizi şükranla aramızda olmayanları da rahmetle anıyoruz.
Kıbrıs Türk Halkı dünya durdukça o günleri ders çıkarmak için unutmayacak, özgürlük ve
vatan için verilen kahramanca mücadeleyi hep yaşatacaktır.”