
Mucize Çocukların Sessiz Çığlığı
















Dün akşam, Gazimağusa Belediyesi’nin aracılığıyla özel eğitime gereksinim duyan çocukların aileleriyle anlamlı bir toplantı gerçekleştirildi.
Toplantıya Bizde Varız Derneği Dernek Başkanı Kevser BAKKAL HACIOĞLU,başkanlık eddi bu sadece bir buluşma değil, aynı zamanda sessiz kalmış birçok yüreğin ilk kez duyulduğu bir platformdu. Ailelerin ne kadar zorlandıklarını, neye ihtiyaç duyduklarını bir kez daha gözler önüne serdi.
Her çocuk özeldir; fakat özel gereksinimli çocuklar daha da özeldir. Onlara “mucize çocuklar” demek belki de en doğrusu… Çünkü her biri, kendi içinde ayrı bir dünyayı, ayrı bir cesareti ve umudu taşır.
Toplantıda en çok dile getirilen konu, toplum tarafından dışlanmamak ve kabul görmekti. Aileler, öncelikle çocuklarının sevgiyle ve anlayışla karşılanmasını istiyorlar. Onlar için en büyük eksiklik, çoğu zaman toplumun değil, sistemin duvarlarında gizli. Eğitim sistemindeki yetersizlikler, uygun destek alanlarının sınırlılığı, bireyselleştirilmiş eğitime erişimdeki zorluklar ailelerin ortak derdi haline gelmiş durumda.
Her çocuğun gelişimi, nörolojik yapısı ve öğrenme biçimi farklıdır. Buna rağmen, çoğu çocuk hâlâ aynı kalıba sığdırılmaya çalışılıyor. Oysa bu çocukların ihtiyacı, onlara uygun oyun alanları, bakım alanları, ergoterapi, fizyoterapi ve dil terapisi gibi destekleyici hizmetlerin yaygınlaştırılmasıdır.
Ailelerin en çok vurguladığı bir diğer konu ise psikolojik yorgunlukları.
Birçok ebeveyn, çocuklarının bakım sürecinde tükenmiş hissediyor. Suçluluk duygusu, yetersizlik hissi, ekonomik sıkıntılar ve sosyal izolasyonla mücadele ediyorlar. Bu süreç bazen aile içi ilişkileri de zorluyor; boşanmalara, yalnızlaşmaya kadar uzanabiliyor.
Aileler, kendilerine zaman ayıramadıklarını, ne maddi ne de manevi olarak güvende hissettiklerini dile getiriyor. Zaten zor olan yaşam koşulları, sürekli bir yalnızlık duygusu ve çevresel anlayışsızlıkla birleştiğinde, ruhsal olarak derin bir yorgunluğa dönüşüyor.
Bu tablo bizlere bir gerçeği hatırlatıyor: Toplum olarak yalnızca özel gereksinimli çocukları değil, onların ailelerini de kapsayan bir destek ağına ihtiyacımız var.
Empati, anlayış ve destek… Bunlar bir lüks değil, bir gereklilik.
Unutmayalım; bir çocuğun gülümsemesi bazen bir toplumun vicdanını yansıtır.
Ve bu çocuklar — mucize çocuklar — sadece kendi ailelerinin değil, hepimizin sorumluluğudur.
Psk. Ayça AKANÇAY














