Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi (GSTMF) Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Cemil Atakara Dünya Mimarlık Günü kapsamında konuşarak, “UN-Habitat’a göre dünya genelinde 1,8 milyardan fazla insanın yaşayabileceği bir evi bulunmuyor. Oysa barınma her bireyin temel hakkıdır” ifadesini kullandı.
Bu yıl Dünya Mimarlık Günü’nü 4 Ekim tarihinde Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) tarafından belirlenen “Sağlıklı bir dünya için temiz çevre” teması ile kutlanacağını aktaran Atakara, UIA’nın sağlıklı bir dünya için temiz çevre temasına üç temel alana odaklanarak 2030 küresel kalkınma gündemine katkıda bulunmayı hedeflediğini belirtti.
Doç. Dr. Atakara, 2030 küresel kalkınma gündeminde yer alan alanların barınma, kamusal alanlar ve bunların iklim değişikliğiyle ilişkisi olarak belirlendiğini dile getirdi.
Kamusal alanların özellikle devam eden pandemi nedeniyle yeniden mercek altın alındığını aktaran Atakara, “Yakın gelecekte kamusal alanların nasıl şekilleneceğini hep birlikte gözlemleyeceğiz. Kamusal alanlarda birçok yeni düzenleme beraberinde temiz çevre anlayışı ile hayat bulmalıdır” dedi.
Doç. Dr. Atakara, ülkede denizlere akan kanalizasyon sularının, doğaya ve çevreye duyarsız bina yapılaşmasının ve beraberinde iklim değişikliği ile birlikte büyük bir tehdit oluşturduğunu kaydederek, “Yapılı çevreyi tasarlayan mimarların topografyaya uygun, yeşili koruyan, erozyona sebep vermeyecek ve karbon salınımını en az seviyede tutabilecek bina tasarlamaları önemlidir” şeklinde konuştu.
Yerel yönetimlerin de bu çalışmalarda yer alması gerektiğini söyleyen Atakara, “Şehir için trafik yaratmayacak şekilde planlama yapılmalı, yeşil alan ve park alanları artırılmalı, çevresel faktörleri gözeterek çöp, ses ve görsel kirlilik yaratan mekanizmalar devre dışı bırakılmalı ve daha yaşanabilir şehirleri hayata geçirmeleri beklenmektedir” bilgisini paylaştı.
Atakara, ülkede gri su politikası bulunmadığını işaret ederek, “Şehirde yetersiz kanalizasyon sisteminin sebep olduğu kirli sularının arıtılmadan denizlerin kirletmesi, yanlış planlama politikaları ile şehir yoğunluklarının artırılması sebebi ile ulaşılabilirliğin her geçen gün zorlaşması ciddi bir tehdit unsurudur” dedi.
Mimarların yapılı çevrenin karmaşık zorluklarına yanıt verecek donanıma sahip olduklarını söyleyen Atakara, UIA SDG Komisyonu, BM girişimleri ile dünyadaki mimarların uygulamaları arasında bir köprü oluşturmak için çalışırken mimar meslektaşlarımın bu uygulamaların evrimsel sürecinde yer almalarını temenni eder, dünya mimarlık günlerini kutlarım” ifadesinin kullandı.