Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Nikos Christodoulides’in basına vermiş olduğu son demeçte Anavatanımız Türkiye aleyhine ortaya koyduğu iddialar, her zaman olduğu gibi, Rum tarafının kendi saldırgan tutumunu gizlemek için takındığı bilindik saygısız ve hadsiz yaklaşımının bir parçasıdır.
Nikos Christodoulides, Türkiye’nin “agresif” bir siyaset yürütmekte olduğunu, bölgede iyi ilişki içinde olduğu hiçbir Devlet bulunmadığını ve yeni bir Osmanlı İmparatorluğu yaratma çabasında olduğunu öne sürecek kadar haddini aşmıştır. Kıbrıs adasında ve bölgedeki paylaşımdan uzak doyumsuz tavırları ile kimin “agresif” olduğunu anlamak için tarihi gerçeklere bakmak yeterlidir. Kıbrıs Türk tarafı, Anavatan Türkiye ile birlikte bugüne kadar Kıbrıs konusunda bir anlaşmaya varılabilmesini teminen tüm iyi niyetini ortaya koymuş ve bu konudaki yapıcı tavrını ispat etmiştir.
Tüm anlaşma modellerini reddedip, Kıbrıs Türk halkının varlığını ve kendi kendini yönetme hakkını yok sayan bir zihniyetin Türkiye aleyhine ortaya attığı suçlamalar en hafif tabir ile iki yüzlülüktür.
Ada ve etrafındaki gerginliğin artmasının tek müsebbibi Kıbrıs Rum tarafıdır. Kıbrıs Türk tarafının ada ve etrafındaki doğal kaynakların paylaşımı hususundaki yapıcı önerisinin hala masada olduğunu Kıbrıs Rum tarafına hatırlatmakta fayda vardır. Diyalog ve diplomasi yerine saldırganlığı ve küstahlığı tercih eden Rum tarafını, bir an önce aklıselime davet ediyoruz.