Afet Özcafer basın toplantisi

ki27 Temmuz 2021
 
Değerli Basın Mensupları, Kıymetli Arkadaşlarım,
 
Düzenlemiş olduğumuz basın toplantısına katıldığınız ve halkımıza yapacağım açıklamaları doğru şekilde, aynı zamanda tarafsız olarak ulaştıracağınız için hepinize şimdiden ayrı ayrı teşekkür ederim.
 
Bugün, burada toplanmamızın nedeni son bir aydır ismimin anıldığı siyasi gelişmelerdir. Ancak bundan önce, sizlere milletvekilliğine seçildiğim 2009 tarihinden itibaren yaşanan gelişmeleri, siyasi yaşamımı, siyasete bakışımı ve siyasi duruşumla ilgili bilgi vermek istiyorum.
 
Bankacılık sektöründe edindiğim deneyim ve birikim sonrasında 2009 yılında Ulusal Birlik Partisi’nden milletvekili seçilip halka siyasi alanda da hizmet vermek için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Cumhuriyet Meclisi’nde ettiğim yemine siyasi hayatım boyunca sadık kaldım.
 
2013 yılında Ulusal Birlik Partisi’nde yaşanan demokratik sıkıntılar, yasa ve tüzüklere aykırı hareketler beni ve bir grup arkadaşımı bu uğurda mücadele etmeye itmiştir. Yapmış olduğumuz mücadele sonuç vermeyince, bizler de Demokrat Parti ile yolumuza devam etme kararı aldık. Bu karar sonrasında Demokrat Parti – Ulusal Güçler çatısı altında halkımıza ‘daha fazla adalet’, ‘daha fazla demokrasi’, ‘daha fazla eşitlik’ ve ‘daha fazla özgürlük’ sloganları çerçevesinde belirlediğimiz ilkeler ile yolumuza devam etme kararı aldık. Bir müddet sonra Demokrat Parti – Ulusal Güçler’e katıldığım milletvekili arkadaşlarımın tümü Ulusal Birlik Partisi’ne geri dönüş yaptı.  Ancak ben Demokrat Parti’de kalıp buradaki arkadaşlarla bahsedilen ilkeler çerçevesinde yola kararlılıkla devam etmeyi tercih ettim.
 
Milletvekilliğim süresince ve sonrasında pek çok siyasi görev üstlendim. Bunlardan bazıları,
·        Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları, AD-HOC komitelerinde üyelik,
·        Kıbrıs Türk Hava Yolları Komitesinde Başkanlık
·        Ekonomi ve Bütçe Plan Komitesinde Başkanlık,
·        Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Cumhuriyet Meclisi Divan Katipliği,
·        Türkiye Konfederasyonlar Topluluğu KKTC Temsilciliği,
·        Avrupa Parlamentosu, Türk Yüksek Temas Grubu Kadın temsiliyeti,
·         Gazi Mağusa İlçe Başkanlığı,
 
olup, tüm bu görevleri sorumluluk bilinci ile yerine getirdim.
 
Yukarıda belirttiğim görevlerden edindiğim birikimle Demokrat Parti Genel Sekreterlik görevini ikinci kez yürütmekteyim. Sn. Serdar Denktaş’ın parti başkanlığından ayrılmasından sonra, partimi düşünerek bir sonraki genel seçimlere kadar bu görevi yürütme kararı aldım.
 
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bağımsız aday olarak katılan eski genel başkanımız Sn. Serdar Denktaş’a seçim sürecinde DP olarak tam destek verdik ve tüm süreçte yanında bulunduk. Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında yaşanan siyasi gelişmeler ışığında, parti olarak UBP-DP-YDP ve dıştan üç milletvekilinin destek verdiği azınlık hükümetinde yer alma kararı aldık. Bu karar, sizlerin de takdir edeceği üzere kolay alınmış bir karar olmamıştır. Ülkemizin zor pandemi koşulları ve ekonomik dar boğazın içinde bulunduğu göz ardı edilmeden fedakarca alınmış bir karardır. Bu desteği Ekim ayına kadar sürecek olan protokol çerçevesinde bütçenin geçmesi koşulu ve pandemi süresince ülkeyi hükümetsiz bırakmama adına verdiğimizi hatırlatmak isterim.
 
Hükümetin kurulmasının ardından, her üç partinin de ayrı ayrı kendi içerisinde yaşamış ve halen yaşamakta olduğu demokratik sıkıntılar aşikardır. Bazı milletvekillerinin meclisi ve partileri zora sokan talepleri, halkımızı rahatsız ettiği gibi beni de son derece rahatsız etmiştir. Bu sorunlar yaşanırken, DP milletvekilimiz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sn. Dr. Koral Çağman, bakanlık görevinden 18 Haziran 2021 tarihinde istifa ettiğini basın aracılığı ile duyurmuştur. Sn. Çağman’ın istifası  Sn. Başbakan tarafından 25  Haziran 2021 tarihinde kabul edilmiştir.
 
Parti başkanımız Sn. Ataoğlu bana partimizin ortağı olduğu hükümette Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevini teklif etmiştir. Bu teklifin ardından parti içerisinden ve dışından gelecek bireysel tepkilere karşı durup duramayacağı konusunu başkanla açıkça konuştum. Sn. Ataoğlu da bana bu kararın arkasında olacağı sözünü vermiştir.
 
Bu gelişmelerin hemen ardından, DP MYK’sı da Afet Özcafer’in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevine atanması konusunda oy birliği ile güçlü bir karar almıştır. Ancak bu karar Başbakan Sn. Ersan Saner tarafından onaylanmamış ve süreç muğlakta bırakılarak sonlandırılmamıştır. Bunun üzerine Demokrat Parti, “Ombudsman  Sn. Emine Dizdarlı’nın, Anayasa’nın ihlal edildiği yönündeki açıklamasına rağmen, hükümet ortağımız UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ersan Saner’in, gerek Anayasa’ya gerekse hükümet protokolüne aykırı davranarak, halen atamayı Cumhurbaşkanı’na sunmaması, ne siyasi etik kuralları ne hükümet protokolü ne de Anayasa’ya uygundur.” şeklinde açıklama yapmıştır.
 
 Afet Özcafer isminin ısrarla Cumhurbaşkanlığına sunulmaması manidardır. 15 Temmuz 2021 tarihinde ise, DP MYK’nın aldığı karar göz ardı edilerek Sn. Dr. Çağman’ın yeniden bakan olarak atanması daha da manidardır.
 
Afet Özcafer’in bakan olup olmaması önemli değildir. Afet Özcafer birçok kez bakanlık teklifi ile karşılaşmış,  ne eleştirileri ne de durduğu noktadan vazgeçmemiştir. Önemli olan partilerin ve bireylerin ilkeli duruşudur. On gün içerisinde kendisine iletilen ismi bakanlığa atamayarak anayasayı ihlal eden Sn. Başbakan’ın ve buna onay veren DP Genel Başkanı’nın takdirini siz basın mensuplarına ve halkımıza bırakıyorum. Siyasette yaşanan her erozyon siyasete vurulmuş önemli bir darbedir. Bu yaşananlarla sadece partimizin değil siyasete olan inancın büyük bir darbe aldığını düşünmekteyim.
 
Afet Özcafer 41 yıllık mesleki hayatından ve toplumsal görevlerindeki ilkeli, prensipli duruşundan ödün vermemiştir. Demokrat Parti’nin kuruluş amacının ve toplumdaki duruşunun da buna paralel olarak ilkeli olması hususunda olağanüstü bir çaba harcamış, tüm halkımıza bunu anlatmayı bir borç bilmiştir. Demokrat Parti’ye gönül vermiş arkadaşlarımın da benimle aynı görüşte olduğundan zerre kadar şüphem yoktur. Her biriyle çalışmış, aynı yola emek vermiş olmaktan gurur duyuyorum. Hal böyleyken, önümüzdeki erken seçimlerde bu duruşumuzdan ödün vermememiz gerektiğine inanan biri olarak bulunduğum partide siyasete devam etmek benim değerlerime, ahlaki anlayışıma, prensiplerime ve bugüne kadar yürütmüş olduğum dürüst siyasete ters düşmektedir.
 
Bu ilkesizliklerle partinin ileriye gideceği yönünde müspet bir inancım kalmamıştır. Bu nedenle DP’deki genel sekreterlik görevimden, aynı zamanda DP üyeliğinden istifa ettiğimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
 
Bu gelişmeler beni pes ettirmiş değildir. Ancak toplumun siyasete olan inancının son derece sarsıldığı bu dönemde bu zihniyeti reddettiğimi belirtir, duruşumdan asla taviz vermeyeceğimi tekrar ederim.
 
Hepinize katılımınızdan dolayı teşekkür ederim.
 
Afet Özcafer
 

Paylaş

Önceki Haber

İSKELE BELEDİYESİ’NE GİRİŞLERDE ANTİJEN TESTİ ZORUNLULUĞU GETİRİLDİ

Sonraki Haber

KKTC Dışişleri bakanlığından

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

14 − five =