Orta Doğu’yu etkileyen “Arap Baharı” 10’uncu yılında Yakın Doğu Üniversitesi’nin düzenlediği panelde farklı boyutlarıyla ele alındı.
Yakın Doğu Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine bağlı Siyaset Bilimi Bölümü tarafından “10. Yılında Arap Ayaklanmaları: Aktörler, Beklentiler ve Yeni Arayışlar” başlığı ile çevrimiçi bir panel gerçekleştirdi.
Panele, Yakın Doğu Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nur Köprülü’nün yanı sıra, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık ve Prof. Dr. Özlem Tür konuşmacı olarak yer aldı. Panelde, bir yandan son 10 yılda Orta Doğu’da oluşan yeni güç dengesi ve bloklar irdelenirken diğer yandan da Suriye’de devam eden iç savaşın bölgeye ve Lübnan’a olan etkisi tartışıldı. Ayrıca ABD’nin Orta Doğu’ya yönelik dış politikası ve yeni ABD Başkanı Joe Biden Dönemi ile bu politikanın nasıl evrileceğine ilişkin değerlendirmelerde yapıldı.
Yakın Doğu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şerife Eyüpoğlu, öğrencilerin derslerde edindikleri kuramsal ve tarihsel arka planlarına destek olacak bu tür faaliyetlerin düzenlenmesinin önemine işaret ederek ilerleyen dönemde yeni seminerler de düzenleyeceklerini söyledi.
Doç. Dr. Nur Köprülü: “Arap Baharı Henüz Bitmedi”
Yakın Doğu Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nur Köprülü, Aralık 2010’da ilk kez Tunus’ta başlayan halk protestolarının çok kısa bir süre içerisinde neredeyse tüm Arap dünyasına yayılarak Mısır, Suriye, Libya, Yemen, Bahreyn, Ürdün ve Fas olmak üzere bölgede geniş yankı uyandırdığını ifade etti. Doç. Dr. Köprülü ayrıca, yapılan kamuoyu araştırmaları ışığında bölgedeki demokratikleşme taleplerinin hala canlılığını koruduğunu ve Arap Baharının henüz bitmediğini söyledi
Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık: “Bölgesel güçler etki alanlarını genişletmek için Arap Baharını fırsat olarak görüyor”
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık konuşmasında, artan ekonomik sorunlara ve otoriterleşen rejimlere karşı tek tek ülkelerde başlayan ayaklanmaların kısa zaman içerisinde bölgeselleştiğine işaret etti. Prof. Dr. Altunışık, “Bölgesel güçler bir taraftan kendi etki alanlarını genişletmek için Arap Baharını fırsat olarak görürken öte yandan da diğer bölgesel güçlerin alanlarını genişletmelerini engellemek için de çaba gösterdiler” dedi. Prof. Dr. Altunışık, bu durumun, bölgesel rekabeti körüklediğini ve son 10 yıllık dönemde meydana gelen gelişmeleri şekillendirdiğine vurgu yaptı.
Prof. Dr. Özlem Tür: “Savaşın kazananı olmadı.”
Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Özlem Tür ise konuşmasında, yaşanan bölgesel gelişmeler ışığında Suriye ve Lübnan örneklerini mercek altına aldı. Prof. Dr. Tür, “Suriye’de ilk olarak barışçıl gösteriler ile başlayan ayaklanmaların kısa bir süre içerisinde bir iç savaşa ve vekalet savaşına dönüştüğünü” söyledi. 2015’te Rusya’nın meseleye müdahil olmasıyla Suriye’deki savaşın farklı bir boyut kazandığını ifade eden Prof. Dr. Tür, bugünkü konjonktürde savaşın kazananının olmadığının altını çizdi. Suriye’de yaşanan savaşın sadece Suriye ile sınırlı kalmadığına da işaret eden Prof. Dr. Tür, Rusya, İran ve Hizbullah’ın bölgede etki güçlerini artırmak için yeni stratejiler oluşturduklarına da vurgu yaptı.