Bulaşıcı hastalıklara yakalananlara karşı olumsuz tutumlar konusunda farkındalık oluşturulması önemli

Bulaşıcı hastalıklara yakalananlara karşı olumsuz tutumlar konusunda farkındalık oluşturulması önemli
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü Öğretim
Üyesi Yrd. Doç. Dr. Manolya Çalışır, Covid-19 salgınının birbirinden farklı coğrafyalarda
herhangi bir etnik köken, ülke, dil, din veya ırktan bağımsız olarak pek çok insanı olumsuz
yönde etkilediğini belirterek, bu bağlamda pandemiden etkilenen kişilere yönelik olarak
bireysel ve toplumsal düzeyde ortaya çıkabilecek olumsuz tutumlara dikkat çekti.
Mental sağlık alanında damgalama konusunda bilgi veren Çalışır, damgalamanın tanımının
belirli bir hastalığı yaşayan bir kişi veya grubun belirli özellikleri nedeniyle kusurlu ve
olumsuz değerlendirilmesi; bu kişi(ler)e karşı kötüleyici, düşmancıl ve ayrımcı tutumların
sergilenmesi olduğunu söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Çalışır, özellikle bulaşıcı hastalıklarda, hastalığa yakalanan ya da yakalanma
olasılığı yüksek olan insanların etiketlenmemesi ve ayrımcılığa maruz kalmaması konusunda
toplumsal bir farkındalık kazanılmasının önemli olduğunu vurgulayarak, bu tür bir
damgalamanın sonucunda bireylerin kendilerini bağlı hissettikleri toplumun artık bir ferdi
olmadıklarını düşünebileceklerini de kaydetti.
“Bireyler desteğe en çok ihtiyaç duydukları dönemde içlerine kapanıyorlar”
Bireylerin söz konusu dışlayıcı tutum nedeniyle kendilerini yalnız hissettiklerini ve aslında
sosyal/duygusal desteğe en çok ihtiyaç duydukları dönemde çevrelerinden uzaklaşarak kendi
içlerine kapandıklarını kaydeden Çalışır, “Bu durum bireyde karamsarlık ya da kaygı gibi
duyguların yanı sıra, suçluluk, utanç, gelecekle ilgili kaygı ve korkular, kendisine veya
çevresindekilere karşı öfke duyma gibi olumsuz durumları da ortaya çıkarabiliyor” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Çalışır, bu olası olumsuz durumların önüne geçmenin önemine işaret ederek,
sosyal medya da dâhil olmak üzere tüm iletişim kanallarında koronavirüs salgını hakkında
konuşurken kullanılan dile özen gösterilmesi gerektiğini kaydetti.
İnsanların Covid-19 ile tanısının çok ötesinde bir kimliğe sahip olduklarını hatırlatan Çalışır,
“Etkilenen herkese karşı anlayışlı ve destekleyici bir tutum sergilenmeli ve hastalıkla
mücadele etmiş/etmekte olan bireylere dair ayrımcı veya yanlış bilgiler paylaşıldığı fark
edildiğinde uygun şekilde düzeltilerek, bu bilgi ve tutumların yayılmasına engel olunmalıdır”
ifadesini kullandı.

Paylaş

Önceki Haber

Berk Yağlının son klibi ve 5 Ocak’da çıkacak albümünün yerel basın duyurusu

Sonraki Haber

Yeni Boğaziçi Doğan Spor Kulübü Arabayı Teslim Etti

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

four × three =