DAÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sözen’nin Maraş hakkındaki görüşleri

DAÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sözen:

“Maraş, Türkiye’nin ve Türk tarafının olası bir müzakere masasında elini güçlü tutma çabası ve Doğu Akdeniz gerginliğine misillemedir”
Maraş’ın açılması konusunun pek çok konu ile ilintili olduğunu dile getiren Uluslararası İlişkiler Uzmanı Ahmet Sözen, Türkiye’nin bu hamleyle bir yandan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye’nin aleyhinde oluşabilecek davaları engellenmeye çalıştığını, bir yandan da bu durumu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz ve müzakere masasındaki konumuna bir misilleme olarak kullandığını ifade etti.
“Maraş konusunda Türkiye’nin bir adım atacağını son 1,5 yıldır söylüyordum. Bu bir sürpriz değildi” diyen Sözen, “Türkiye Taşınmaz Mal Komisyonu’nda Maraş’la ilgili ilerletilemeyen davalardan dolayı bunların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmasını ve orada Türkiye’nin aleyhine davaların birikmesini önlemek için Maraş’ta bir adım atma zorunluluğu hissetti” şeklinde konuştu.
Sözen, “Maraş’ın statüsü askeri alandan normal statüye çevrilmedi ki, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun yetkisi altında olsun. Bir sonraki adım bu olacaktır diye düşünüyorum” diyerek Türkiye’nin atacağı bir sonraki adımı değerlendirdi.
BM’nin endişeli olmasının gayet normal olduğunu dile getiren Sözen, “Maraş’la ilgili Güvenlik Konseyi kararları hep şunu söylüyor, Maraş BM yetkisi altına verilmeli. Oysa Türk tarafı bu şekilde gerçekleştirmedi” dedi.
Sözen, “Bu kararla biraz önce bahsettiğim gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde yaşayabileceği sorunların önünü almak istiyor. Diğer taraftan da stratejik olarak Rum tarafını sıkıştırmak istiyor” ifadeleri ile devam etti.
Bugüne kadar Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından izlenen müzakere politikalarının yarattığı bıkkınlığa değinen Sözen, “2004 Annan Planı’na hayır, ardından Crans-Montana müzakerelerinin çöküşünün sebebinin Kıbrıs Cumhuriyeti olması, Doğu Akdeniz’de hidrokarbon konusunda alacağı kararlarda Kıbrıs Türk tarafına danışmaması gibi tutumlar izlendi. Maraş bunlara bir misillemedir” dedi.
Durumu örneklendiren Sözen, “(Türkiye’nin politikaları açısından) Maraş konusunda tek taraflı adım atabilirim ve bununla da statükoyu değiştirebilirim diyen bir adımdır bu” şeklinde konuştu.
Sözen, Maraş’ta iade yapılması ile birlikte “mallarına dönmek isteyecek Kıbrıslı Rumlar” olacağını ifade ederek, bu durumun Kıbrıs Cumhuriyeti’ne “sıkıntılı bir pozisyon” yaratacağını kaydetti.
Sözen, Maraş adımının arkasında Türkiye’nin ileride tekrar kurulabilecek bir müzakere masasına eli daha güçlü bir şekilde oturmak istemesinin olduğunu dile getirdi.
“2004’ten bu yana geçen 16 seneden dolayı yaşanan bir bıkkınlık söz konusu. Crans-Montana’dan bu yana 3 sene geçti” diyen Sözen, “Kıbrıs Rum tarafının da bir federal çözüme yani güç paylaşımına dayalı bir çözüme ayak sürümesi bu bıkkınlığı yaratmıştır” ifadelerini kullandı. Sözen, “Türk tarafı bunu kırmaya çalışmaktadır. Bunun zamanlaması tartışılabilir ama Rum tarafını bu ayak sürümeden engellemeye çalışıyor” şeklinde konuştu.
Kaynak: “Doğu Akdeniz’deki gerginliğe karşı bir hamle…”

Paylaş

Önceki Haber

Bir Toplumun Demokrasi, Kalkınma ve İlerleme Sürecinin Biçimlendirilmesinde Öğretmenlerin Katkısı Önemli

Sonraki Haber

Mücahit Komutanı Hüseyin Özgüven Askeri Törenle Defnedildi

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 × four =